Tel: +90 (412) 241 1000/8568 | Mail: cumaliz@yahoo.com


Tagetes minuta L.  
ADLANDIRMA
Tagetes minuta L.  
T. bonariensis Pers, T. glandulifera Schrank, T. glandulosa Schrank ex Link, T. porophylla Vell. (Anonim, 2014a)
Kadife çiçeği
Muster John Henry, Mexican marigold, Wild marigold
Güney Amerika
TAKSONOMIK GRUPLANDIRMA
Alem:
Plantae
Şube:
Charophyta
Sınıf:
Equisetopsida
Alt Sınıf:
Magnoliidae
Takım:
Asterales
Aile:
Asteraceae
Cins:
Tagetes

DOSYALAR
Alıntı için: ÇALDIRAN U., SIRRI M., ÖNEN H., 2015. Tagetes minuta L. S: 496-504. TÜRKİYE İSTİLACI BİTKİLER KATALOĞU,  Editör Huseyin ONEN, T.C. GIDA, TAR. VE HAY. BAKANLIĞI. TAGEM, Bit. Sağ. Araş. Daire Başk., Ankara, ISBN: 978-605-9175-05-0 
TANIMI VE BİYOLOJİSİ
T. minuta tek yıllık, dik olarak 0,5 - 2 m boylanan otsu keskin kokulu bir bitkidir. Bitki özellikle gövdenin üst kısmından yoğun olarak dallanmış olup dallar kısa ve diktir. Gövde başlangıçta yeşil renkli iken olgunlaştıkça kahverengimsi kırmızı bir renk alır. Bitki uça doğru incelen nispeten kısa, koni şekli bir kazık köke sahiptir. Kazık kök yoğun bir şekilde mikorizal birlikler oluşturan lateral kılcal köklerle çevrilidir (Anonim,  2014b). 

Yapraklar ana gövde üzerinde karşılıklı, parlak yeşil renkli olup 5 - 20 cm uzunluktadır. Yaprak ayası 4 - 6 çift ince yaprakçık oluşturacak şekilde pinnate parçalıdır. Yaprakçıklar ince uzun şekilli, kenarları ince testere şeklinde dişli ve 2 - 4 cm uzunluktadır. Yaprakların alt yüzeyinde ezildiğinde meyan köküne benzer bir koku salan nokta şeklinde bir dizi çok hücreli salgı bezi bulunur. Salgı bezleri yaprak üzerinde orta damarı boyunca ve yaprakçıkların kenarlarında yer alır. Gövde üzerinde ve çiçek tablası altında yer alan brakteler (kaynaşmış halde ve 4-5 adet) üzerinde de salgı bezleri bulunabilmektedir (Anonim, 2014b; Soule, 1993; Soule, 1996). Çiçekler küçük, 10-15 mm uzunluğunda ve 3 - 4 mm çapında bir kapitula üzerinde oluşur. Kapitulada tipik olarak 3 - 5 sarı-turuncu renkli bir ışınsal çiçek ve 10 - 15 adet sarı-turuncu disk çiçek bulunur (Şekil 1 ve 2). Çiçek tablaları bir sapın ucunda ve 20 ile 80 adeti bir küme/salkım halinde bir arda bulunur (Soule, 1993). Çiçekleri genellikle hermafrodit olup tozlaşma böcekler aracılığı ile olmaktadır (Galicia, 1995). Tohumlar (aken) 10 - 12 mm uzunlukta ve koyu kahverengi renkli olup 1 - 4 adet küçük pul şeklinde pappusa sahiptir (Soule, 1993).

Tohumlar toprak yüzeyinden veya yüzeye yakın çimlenir. Tohumlarda dormansi görülmez ve yaklaşık 7-8 ay kadar canlılıklarını sürdürebilirler (Şekil 3). Tohumlar 10 - 35 oC sıcaklıkta çimlenebilmektedir. Ancak 25 oC sıcaklıkta tohumların çimlenmesi en yüksek seviyeye ulaşmaktadır. 20 °C ile 30 °C arasındaki sıcaklık değerleri aynı zamanda bitkinin fide gelişimi için de en uygun sıcaklık koşullarını oluşturmaktadır (Forsyth ve Staden, 1983). T. minuta tohumları çimlenme için mutlaka ışığa ihtiyaç duymaz fakat, ışığın çimlenme üzerinde olumlu etkisi bulunmaktadır. 

Yeni çimlenen fideler ince ve genellikle kırmızımsı renkli olup kotiledon yaprakları yaklaşık olarak 1 - 1,5 cm uzunluğundadır. İlk gerçek yaprak çifti genellikle derin bir şekilde 3 parçaya bölünmüştür. Uçtaki lob büyük ve yaprakçıkların kenarları düzensiz bir şeklide dişlidir. Fide çıkışından yaklaşık 4 - 5 ay sonra çiçekler oluşur ve bir bitki 29.000 civarında tohum oluşturur  (Anonim, 2014b).
EKOLOJİK İSTEKLERİ VE DAĞILIM ALANLARI
T. minuta hızlı büyüme ve çoğalma yeteneğine ve oldukça yüksek bir tohum üretme kapasitesine sahip olup içerdiği sekonder bileşikler (allelokimyasallar) bitkiyi herbivor saldırılarından korurken, diğer bitkilerle rekabette bitkiye üstünlük sağlar (Martinez-Ghersa ve ark., 2000). Ayrıca farklı yükselti ve yağış seviyesine (düşük veya yüksek) sahip pek çok tropik ve subtropik bölgeye rahatlıkla uyum sağlayabilmektedir (Holm ve ark., 1997). Dolayısıyla da T. minuta özellikle orta veya yüksek sıcaklık, kafi miktarda su, ışık ve besin elementlerine sahip habitatları son derece hızlı bir şekilde işgal edebilmektedir. Nitekim kökeni Güney Amerika'nın (Brezilya, Arjantin, Şili, Bolivya, Peru ve Paraguay) nispeten ılıman otlak ve dağlık bölgeleri olmasına rağmen dünyanın çok farklı bölgelerine yayılmıştır (Anonim, 2014c). 

Bitki çok farklı koşullara adapte olabilmesine rağmen özellikle yüksek besin içeriği ve  yüksek toprak nemine sahip alanlarda son derece iyi gelişir. Bu sebeple nehir ve dere kıyılarında yoğun bir şekilde bulunur. Düşük yağış koşullarına da tahammül edebilir. Ancak bitki çok yıllık bitkilerle rekabet edemediğinden doğal vejetasyonu tahrip edilmiş alanlarda (herbisit kullanımı, yangınlar, toprağın işlenmesi vb sebeplerle) daha sık görülmektedir (Anonim, 2014b; Holm ve ark., 1997). Bu nedenle boş alanlar, yol kenarları, yerleşim alanları ve hayvan barınaklarının etrafında, tahrip edilmiş meralar, iyi idare edilemeyen veya terk edilen tarım alanlarında da bitkiye sık rastlanır. Ancak tarım yapılan alanlarda da bitkiye (tarla bitkileri, sebze ve meyve bahçeleri) rastlanmaktadır (Anonim, 2014b). Bitki 4,3 - 6,6 pH aralığına sahip topraklarda gelişebilmektedir (Graw, 1979). 

Yayılma yeteneği son derece yüksek olan bitki muhtemelen ülkemizde bahçelerden kaçmış ve tabii bir yayılış bulmuştur (Malyer, 1995). Ülkemizin farklı bölgelerinde (Karadeniz, Marmara ve Akdeniz) çayır alanları, yol ve dere kenarları ile yerleşim alanlarının civarında bulunduğu rapor edilmiştir  (Malyer, 1995; Ekin ve ark., 1989.)
YAYILMA ŞEKLİ
Bitkinin ekonomik önemli dikkate alındığında (Malyer, 1995; Holm ve ark., 1997; Anonim, 2014b) bitkinin başlangıçta kasıtlı olarak taşındığı, daha sonra bitkinin yetiştirildiği alanlardan kaçtığı, yeni alanlara bulaştığı ve sorun haline geldiği düşünülmektedir. Nitekim tıbbi özellikleri, gösterdiği biyolojik aktivite ve parfüm sanayinde yoğun kullanımı vb sebeplerle tarımı yapılmak veya süs bitkisi olarak kullanılmak üzere çok farklı ülkelere bilerek getirilmiş ve farklı alanları istila etmiştir (Anonim, 2014b; Holm ve ark., 1997). 

Bitkinin küçük tohumları sahip oldukları kancalarla rahatlıkla çevreden geçen insanlarının elbiselerine ve hayvanlara tutunarak veya bulaşık tarımsal ürünlerle (hububat ve yem bitkilerine ait tohumluk veya hayvan yünü ile) uzak mesafelere taşınabilmektedir. Tohumlar ayrıca toprak ve bitki artıklarıyla veya suyla da taşınabilmektedir (Anonim, 2014b; Holm ve ark., 1997; Martinez-Ghersa ve ark., 2000).
ZARARI VE KONTROLÜ
Oluşturduğu zararlar;

1. Hızla büyüyen ve gelişen bir bitki olduğundan bir çok kültür bitkisi ile rekabete girmekte, ayrıca kültürel işlemleri ve hasadı zorlaştırmaktadır. Bitki 35 farklı ülkede mısır, pamuk, patates, soya, çeltik, buğday, ayçiçeği, şekerkamışı, bağ alanları ve kahve gibi 19 ayrı kültür bitkisi ile  çayır ve mera alanlarında sorun oluşturmaktadır (Holm ve ark., 1997). Bitki aynı zamanda tohumluğa bulaşması nedeniyle önemli sorunlara neden olmakta ve hayvanlarda elde edilen yünün kalitesini düşürmektedir. Ayrıca, tarım alanlarında geç dönemde meydana gelen enfeksiyonlar ise hasadı güçleştirmektedir (Şekil 4).  

2. Genellikle hayvanlar tarafından tüketilmediklerinden çayır mera alanlarının kullanımını sınırlandırmakladır. Fakat diğer bitkilerle birlikte tüketildiğinde  sütün kokusunu etkilemez. Ancak hayvanların memelerine temas etmesi sonucu bulaşan uçucu yağın kokusu süte geçebilmektedir (Holm ve ark., 1997). 

3. Bitki sahip olduğu sekonder bileşikler nedeniyle pek çok kültür bitkisi için allelopatik özelliğe sahiptir (Meissner ve ark., 1986). Ayrıca bitkinin içerdiği polyacetilenler tarımsal üretimle uğraşan insanlarda ve bazı hayvanlarda cilt sıkıntılarına (ışık hassasiyetine)  da neden olabilmektedir (Holm ve ark., 1997).

4. T. minuta aynı zamanda bazı zararlı etmenleri için alternatif konukçu durumundadır (Holm ve ark., 1997).

5. Sahip olduğu biyolojik ve ekolojik özellikleri nedeniyle özellikle tarım dışı alanlarda oluşturduğu yoğun bitki örtüsü nedeniyle (Anonim, 2014d) bitkisel biyolojik çeşitlilik için de bir risk konumundadır. 

Kontrolü;

Bitki kolayca köklenebildiğinden çiçekler tohum bağlamadan elle sökülebilir veya biçme yoluyla mücadele edilebilir. Yoğun bulaşma görülen ancak risk oluşturmayan alanlarda yakma önerilebilir. Tarım alanlarında toprak işleme etkili bir yöntem olabilir ancak tohumların yayılmasını önlemek için alet ve ekipmanın temizliğine dikkat etmek gerekir. Tarım alanlarında kimyasal mücadelede farklı etken maddelere sahip herbisitler başarı ile kullanılabilmektedir (Anonim 2014b). Ancak biyolojik mücadelede başarı ile kullanılabilecek bir etmen bulunmamaktadır. 
ÜLKEMİZ İÇİN TAŞIDIĞI MUHTEMEL RİSKLER
Bitkinin ekolojik istekleri, sorun oluşturduğu kültür bitkileri ve dağılım alanları dikkate alındığında ülkemizde Karadeniz, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde saptanan bitkinin yaşam alanlarını genişletme ve sorun oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Ancak T. minuta tohumlarının nispeten kısa ömürlü olmasına ve dormansiye sahip olmaması bitkinin idaresi için bir avantaj gibi görülebilir. Fakat bitkinin tarımsal ekosistemler yanında, yol kenarları, boş alanlar, döküntü alanları ile çayır - mera ve ırmak kenarı gibi ekosistemlerde de yayılması (enfeksiyon kaynağı) bitkinin sürekliliğini sağlamaktadır. Diğer yandan bitki uzun vadede ülkemizde taşındığı bölgede biyolojik çeşitlilik için de ciddi bir tehdit olarak karşımıza çıkabilir (Anonim, 2013a; Özdemir ve Ceylan, 2007).

DİĞER ÖZELLİKLERİ

Bitkiden elde edilen uçucu yağ parfümeri sanayinde geniş bir kullanım alanına sahip olduğundan Fransa, Avustralya, Hindistan, Kenya, Arjantin, Nijerya ve Mısır gibi ülkelerde tarımı yapılmaktadır (Babu ve Kaul, 2007; Mahindru, 1992; Agarwal ve ark., 1993; Holm ve ark., 1997; Anonim 2014b). Bitki monoterpenler, seskiterpenler, flavonoidler, tiofenler, ve farklı aromatik bileşikler başta olmak üzere sekonder bileşikler yönüyle son derece zengindir. Bu bileşiklerdeki çeşitlilik bitki uçucu yağını biyolojik aktiviteye yönüyle de zengin bir çeşitliliğe sahip kılmaktadır. Nitekim bitkiden elde edilen bu bileşiklerin mantarlar, bakteriler, nematodlar ve çok sayıda zararlı böceğe karşı etkili olduğu farklı araştırma ile ortaya konmuştur. Bitkinin  tıbbi amaçla kullanımına ilişkin olarak da çok sayıda araştırma yapılmıştır (Anomim, 2014; Anonim 2014b; Holm, 1997). 

KAYNAKÇA
AGARWAL, S. G., THAPPA, R.K., KALIA, N.K., KAPIIAR, R., (1993). Changes in Chemical Composition of Tagetes minuta Oil at Various Stages of Flowering an Fruting, J. Essent. Oil, Res., 5.375-379.
ANONIM, (2014c). Tagetes minuta L. United States Department of Agriculture, Agricultural Research Service, Beltsville Area, Germplasm Resources Information Network. http://www.ars-grin.gov/cgi-bin/npgs/html/taxon.pl?36201
ANONIM, (2014d). Tagetes minuta L. http://www.botany.hawaii.edu/faculty/cw_smith/tag_min.htm
ANONIM, 2014a. Tagetes minuta L. http://plants.usda.gov/core/profile?symbol=TAMI3
ANONIM, (2013) Plants, http://www.invasivespeciesinfo.gov/plants/ 
ANONIM, (2014b) Tagetes minuta. http://www.cabi.org/isc/datasheet/52642
ARANHA C, BACCHI O, FILHO H DE FL, 1982. Plantas Invasoras de Culturas. Vol. 2. Campinas, Sao Paulo, Brazil: Instituto Campineiro de Ensino Agricola.
BABU, K.G.D. KAUL V.K. (2007) Variations in quantitative and qualitative characteristics of wild marigold (Tagetes minuta L.) oilsdistilled under vacuum and at NTP. Industrial Crops and Products 26 (2007) 241–251.
EKIN, T. VURAL, M. (1989)  A New Record for the Flora of Turkey. Turkish Journal of Botany 13(2):239-241 
FORSYTH C, STADEN JV. (1983) Germination of Tagetes minuta L. I – Temperature effects. Annals of Botany 52: 659-666
GALICIA-FUENTES SS, 1995. Floral diversity in different species of marigold. Revista Fitotecnia Mexicana, 18(1): 43-53.
GIL A, 1996. Evaluation of the production of secondary metabolites having perfumery and nematicidal value in selections of Tagetes minuta L. Proceedings of the Ninth international conference on jojoba and itsuses and of the Third international conference on newindustrial crops and products, Catamarca, Argentina, 25-30 September 1994., 438-440.
GIL A, GHERSA CM, LEICACH S, 2000. Essential oil yield and composition of Tagetes minuta accessions from Argentina. Biochemical Systematics and Ecology, 28(3):261-274.
GRAW, D. (1979) The Influence of Soil pH on the Efficiency of Vesicular Arbuscular
HETLEYI, E., DANOS, B., TETENYI, P., KOCZKA, I., (1986) GC-MS Analysis of the Essential Oils of Four Tagetes Species and the Anti-microbial Activity of Tagetes minuta, FlovourandFragrenceJournal, vol. l, 169-173,.
HOLM LG, DOLL J, HOLM E, PANCHO JV, HERBERGER JP, 1997. World Weeds: Natural Historiesand Distribution. New York, USA: John Wiley&SonsInc.
LAWLESS, J., (1992). The Encyclopaedia of Essential Oils, Great Britain, 
LORENZI H, 1986. Manual de Identificacao e Controle de Plantas Daninhas. Nova Idessa, Sao Paulo, Brazil: H Lorenzi.
LUCIANI-GRESTA F, 1975. The photoperiodic behaviour of Tagetes minuta of Sicily. Bulletin Societie Botanique France, 122:363-366.
MAHINDRU, S. N.,(1992). Indian Plant Pcrfumcs, Metropolitan Phototype Settera Printers Ltd. India,
MARTINEZ-GHERSA MA, GHERSA CM, BENECH-ARNOLD RL, DONOUGH RM, SANCHEZ RA, 2000. Adaptive Traits Regulating Dormancy and Germination Of İnvasive Species. Plant Species Biology, 15(2):127-137; 49.
MEISSNER R, NEL PC, BEYERS EA, 1986. Allelopathic influence of Tagetes- and Bidens-infested soils on seedling growth of certain crop species. South African Journal of Plant and Soil, 3(4):176-180. Mycorrhiza.  New Phytologist, Vol 82, No. 3, pp 687-695.
ÖZDEMIR G. CEYLAN  B. (2007).  Biyolojik İstila ve Karadeniz’deki İstilacı Türler, SÜMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 7:3
SCHWERZEL P, 1967. Seed production of some common Rhodesian weeds. PANS, 13:215-217.
SOULE JA, 1996. Novel annual and perennial Tagetes. In: Janick J, ed. Progress in New Crops. Arlington, USA: ASAH Press.
SOULE, J.A. 1993. Tagetes minuta: A potential new herb from South America. p. 649-654. In: J. Janick and J.E. Simon (eds.), New crops. Wiley, New York.
STADLER J, MUNGAİ G, BRANDL R, 1998. Weed invasion in East Africa: insights from herbarium records. African Journal of Ecology, 36(1):15-22.
SUSHIL KUMAR, BANSAL RP, BAHL JR, MUNI RAM, KHANUJA SPS, SHASANY AK, DAROKAR MP, GARG SN, NAQVI AA, SHARMA S, (1999). Registration of Tagetes minuta variety Vanphool for north Indian plains. Journal of Medicinal and Aromatic Plant Sciences, 21(1): 52-53.
TOIDA Y, 1972. A study on the control of nematodes on mulberry with Mexicanmarigold, Tagetes minuta. 16th Annual Meeting of the Japanese Society of Applied Entomology and Zoology, Shizuoka, Japan, 6-8 April 1972., 122.
VALLEJO A DE, 1980. Malezas de Chile. Santiago, Chile: Estacion Experimental La Platina.
WANI AH, ANSARİ AP, (1993). Effect of root exudates of some plants belonging to family Compositae on the mortality of some phytonematodes. Current Nematology, 4(1):81-84.
WEAVER, D.K., WELLS, C.D., DUNKEL, F.V., BERTSCH, W., SING, S.E., SRIHARAN, S. (1) Insecticidal Activity of Floral, Foliar, and Root Extracts of .Tagetes minuta (Asterales: Asteraceae) Against Adult Mexican Bean Weevils (Coleoptera: Bruchidae). Journal of Economıc Entomology Vol. 87, No. 6, 1718-1725.
WEBBER LN, MAGWA ML, STADEN JVAN, 1999. Alternativeuses for some invader plants: turning liabilities into assets. South African Journal of Science, 95(8):329-331.
WELLS MJ, BALSİNHAS AA, JOFFE H, ENGELBRECHT VM, HARDİNG G, STİRTON CH, 1986. A catalogue of problem plants in South Africa. Memoirs of the botanical survey of South Africa No 53. Pretoria, South Africa: Botanical Research Institute.
RESİMLER
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.
  

  .

.

POTANSİYEL DAĞILIM HARİTALARI

VİDEOLAR

Google Maps